Her gün aynı şeyleri yapmanın verdiği daraltı mıydı yoksa gerçekten artık hiç umut yok muydu hayatıma dair? Ne en yakınım artık en yakınımda ne en çok sevdiğim artık en çok sevdiğim. İyi değilim. Biliyorum. Ne kadar basit bir cümle değil mi? İyi değilim. Oysa bir hayatın özeti yatıyordu iki sözcüğün altında. Ölü bir ruh acıya alışmış bir beden ve mutluluktan korkan bir zihin yatıyordu bu iki sözcüğün altında. Dahası, ne olur beni çıkar bu hayatın karmaşıklığından ne olur bırakma beni karanlıkta diyordu bu iki sözcük. Halbuki çok basmakalıp iki sözcüğün yan yana gelmesiydi insanlar için, her gün duyduğum istisnasız bir cümle.. Ne kadar tuhaf.. İyi değilim dediğinde ciddiye alınmamak. Ne kadar tuhaf acıları kıyaslamak ve ne kadar acınası.. Acınası dünya, acınası insanlık ve acınası hayatlar.. Şimdilerde benim psikolojisi bozuk olan. Varoluşsal boşluğun içinde sürüklenirken ötekileştirilen, ama ne anlamı var ki bunun. Neyi kime anlatabiliyorduk ki nasıl anlatabilirdik? Biz anlatabildiğimi...
Kayıtlar
Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor